31 Ocak 2013 Perşembe

1926 / f. w. murnau / tartüff


geçen yıl başladığım alman sessiz sineması serime, uzun bir aradan sonra, kaldığım yerden devam ediyorum:

"tartüff", murnau'nun "der letzte mann" (son adam) ile "faust" arasına sıkılmış filmi. sadece 64 dakika. filmin epilog ve prolog kısımları çağımızda geçiyor ve yaklaşık 15 dakika sürüyor; yani, moliere'in "tartuffe"ü 50 dakikaya sığdırılmış durumda. murnau "tartuffe" yorumunda özellikle riyakarlığın cinsellik ve din üzerine olan kısmına yoğunlaşmış. murnau'nun bu seçiminde, kendi eşcinselliğinin rol oynadığını iddia edenler var..



tartuffe rolünde emil jannings harikalar yaratıyor; zaten tam ona göre bir rol; elinde her an burnuna kadar soktuğu kapkara bir kitapla (incil ile) dolaşan kapkara bir cüsse, zifir bir leke!
jannings'in özellikle ağızını ve gözlerini kullanışı hayranlıkverici; ağzı kocaman bir kara delik, gözler ise etrafındaki her şeyi her an kontrol altında kah iki kocaman yuvarlak kah tutan iki ince çizgi; jannings'in grotesk yorumu muhteşem. zaten bu rolü gözüne kestirip, anlaşmalı olduğu ufa stüdyolarını tartuffe çekmeye zorlayan jannings'den başkası değil. murnau ise biraz gönülsüz dahil olmuş projeye, çünkü o sıralar büyük bir heyecanla "faust" uyarlamasına çalışıyormuş..

 
filmin diğer bir etkileyici karakteri, çağımızda geçen kısımda tartuffe'ün eşdeğeri olarak konumlandırılan hizmetçi kadın; yıllardır baktığı yaşlı adamı torununundan soğutup vasiyetini kendi üzerine yazdırmaya çalışan, bir yandan da yavaş yavaş yaşlı adamı zehirleyen hizmetçi kadın rolünde rosa valetti, en az emil jannings kadar ürkütücü.










 


alman sessiz sinema filmlerinin çoğunda olduğu gibi, ama özellikle de murnau'nun alameti farikası olarak gölgeler yine müthiş. müsriflik etmemek için mumların söndürüldüğü evde ev sahibi orgon'un hizmetçilerini çağırıp hepsini işten çıkardığı sahnede her bir hizmetçinin elindeki şamdanların merdiven trabzanında yarattığı gölge efekti nefes kesici.

genellikle ekspresyonist akımın çarpık, deforme çizgilerinin hakim olduğu diğer murnau sinemasının aksine, bu film pek bir barok, hatta rokoko atmosferde; kıvrımlar, katlar, katlanmalar, üstüste binen çizgiler..


murnau'da her zaman olan ironi "tartüff"de de eksik değil. çağımızda geçen hikayede torunun kıyafet değiştirip, gezgin film gösterimcisi rolünde eve gelip dedesi ve hizmetçi kadına film gösterimi yapmadan önce filmin fragmanını elindeki büyük boy rüloları açarak göstermesini, bugünden bakınca (yani biraz anakronizmaya düşme tehlikesini göze alarak) bir yabancılaştırma efekti olarak bile okumak mümkün.

2 yorum:

  1. evet danzon, film tanıtmalarına uzun zamandır ara vermiştin. şimdiye kadar dolu film listesi oluşturdum sayende. bazılarını buldum. özlemiştim önerilerini , ne iyi oldu..

    YanıtlaSil
  2. umarım bundan sonra daha sık yazacağım..

    YanıtlaSil